ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), British Museum’a ait olduğu düşünülen yüzlerce eserin ABD’li alıcılara satışı hakkında bir soruşturma yürütüyor. BBC’nin edindiği bilgiye göre ABD kolluk kuvvetleri, Washington’daki bir koleksiyoncuya satılan 268 parçanın iadesi için de başvuruyu ele alıyor. Müze yönetimi bu parçaların kendi envanterlerinde olduğu iddia ediyor.
Dünyanın ve İngiltere’nin en büyük müzelerinden biri olan British Museum, geçen yıl koleksiyonundaki bazı antik mücevher, takı ve diğer eserlerin kaybolduğunu, çalındığını ya da hasar gördüğünü duyurmuştu.
New Orleans’ta yaşayan bir alıcı BBC’ye yaptığı açıklamada bir FBI ajanının kendisine e-posta göndererek eBay’den satın aldığı iki parça hakkında bilgi istediğini söyledi. Bu parçaların artık kendisinde olmadığını belirten alıcı, yetkililerin de henüz nerede olduklarını tespit edemediğini düşünüyor.
1500 ESER ÇALINDI VEYA KAYIP
British Museum, çalındığı ya da kaybolduğu tahmin edilen 1500 eserden şu ana kadar 626’sının geri getirildiğini açıkladı. 100 eserin ise bulunduğu ancak henüz müzeye ulaşmadığı kaydedildi. Çalındığı düşünülen eserlerin büyük çoğunluğu henüz kayıt altına alınmamıştı. Müze bu yüzden eserlerin koleksiyonundan geldiğini kanıtlamanın yollarını arıyor.
Kıdemli bir küratör olan Peter Higgs, British Museum tarafından bazı eserleri çalmak, eritmek, satmak ve onlara zarar vermekle suçlanıyor. Davayı gören mahkemeye sunulan belgelere göre müze, Higgs’in en az 10 yıl boyunca müzenin depolarından, çoğunlukla kaydı henüz yapılmamış eserler çaldığını ve sattığını iddia ediyor. Müze, Higgs’in yaklaşık 100 bin sterlin (127 bin dolar) değerinde eser çaldığını ve bu eserleri Amerikalı ikinci el satış ve açık artırma platformu eBay’deki en az 45 alıcıya sattığını öne sürüyor. Higgs ise bu iddiaları reddediyor.
SULTAN1966 İSMİNİ KULLANDI
eBay’deki üç alıcı, “sultan1966” adlı satıcının kendisini “Paul Higgins” veya “Paul” olarak tanıttığını söylüyor. Mahkeme belgelerinde British Museum, Higgs’in “sultan1966” hesabının kendisine ait olduğunu kabul ettiğini belirtiyor. New Orleans’lı alıcı Tonio Birbiglia BBC’ye yaptığı açıklamada “sultan1966″dan iki ürün satın aldığını söyledi.
BBC, FBI’ın soruşturması kapsamında gösterdiği eBay kayıtlarını Birbiglia’nın makbuzlarıyla karşılaştırarak bu bilgiyi teyit etti. British Museum bu eserleri henüz incelemediği için kendi koleksiyonuna ait olup olmadıklarını bilmiyor. Eserlerden biri Birbiglia’nın Mayıs 2016’da 42 sterline (53 dolar) satın aldığı, Roma aşk tanrısı Cupid’i yunusa binerken tasvir eden bir mücevher. Diğeri ise 170 sterline (217 dolar) satın aldığı, bokböceği işlemeli turuncu bir mücevher.
FBI’ın kendisiyle iletişime geçtiği dönemde bir antika dükkanında çalışan Birbiglia, şaşkınlığa uğradığını, mücevherleri muhtemelen satmak için aldığını ve “olayların hiçbirini hatırlamadığını” söyledi. Konuyla ilgili daha fazla bilgi istediğini söyleyen Birbiglia, FBI ve British Museum’ın kendisiyle tekrar iletişime geçmediğini belirtti.
BBC’nin edindiği bilgiye göre FBI, aynı satıcı tarafından satılan ve Washington DC’de bulunan 268 eseri daha inceliyor. Alıcıya yakın bir kaynak BBC’ye yaptığı açıklamada, sultan1966’dan eBay üzerinden ürün satın aldığını, daha sonra aynı satıcıyla e-posta yoluyla doğrudan iletişim kurduğunu ve ürünler için 7 bin sterline (9 bin dolar) kadar ödeme yaptığını aktardı. Kaynağa göre satıcı işlemler sırasında “Paul Higgins” adını kullandı.
Aynı kişinin ABD dışına da satış yaptığına inanılıyor. British Museum’ı hırsızlıklar konusunda ilk kez uyaran kişi olan Danimarkalı antika tüccarı Dr. Ittai Gradel, Hamburg, Köln, Paris ve Hong Kong da dahil olmak üzere çeşitli şehirlerdeki alıcılara satılan eserlerin izini sürdü. Kendisinin iyi niyetle satın aldığı ve daha sonra başka bir özel koleksiyoncuya sattığı mücevherlerden bazıları Almanya’nın Idar-Oberstein kentindeki Deutsches Edelsteinmuseum’da sergilendi. Bu mücevherler bir sergi için müzeye ödünç verilmişti.
Mücevherlerden birinin 2. yüzyılda, obsidyen adlı volkanik camdan yapılmış nadir bir Herkül başı olduğu düşünülüyor. Dr. Ittai Gradel, 2017 yılında Higgs olduğu düşünülen kişiyle yaptığı özel bir anlaşmada eser için 300 sterlin (382 dolar) ödediğini söylüyor. Satıcı Paul Higgins takma adını kullanıyordu. BBC tarafından görülen e-postalarda Higgins adlı kişi, eserin büyükannesinden kardeşine miras kaldığını söylüyor. British Museum, her iki mücevherin de kendi koleksiyonuna ait olduğuna inanıyor. Mücevherlerin olayların ardından İngiltere’ye götürüldüğü ve müze personeline teslim edildiği aktarılıyor.
BODRUM1966 MAİL ADRESİ
İngiltere’deki olayın ilk izleri 2022 yılında görülmeye başlandı. İlk haberlerde, müzenin koleksiyonunda bulunan 2.000’den fazla parçanın birer birer çalındığı ve internet siteleri aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki tarihi eser tüccarlarına satıldığı belirtildi.
Danimarka’da yaşayan akademisyen ve değerli taş tüccarı Ittai Gradel, 10 yıl kadar önce bir ikinci el satış sitesinde dolaşırken satışta olan önemli eserleri görmeye başladı.
Sultan1966 adlı bir kullanıcı, 19’uncu yüzyıla ait bir antika eser satıyordu. Gradel, satılan parçayı görür görmez biçilen fiyattan çok daha değerli bir şey olduğunu anladı. Akikten yapılmış olan eser, 2’nci yüzyıldan kalma yılan saçlı bir Roma Medusa’sıydı.
Gradel, 15 sterlin artı nakliye ücretini ödeyip satın aldığı parçayı, birkaç bin sterlin karşılığında bir koleksiyonere sattı.
DEĞERLİ PARÇALARI UCUZA SATTI
İlerleyen dönemde Sultan1966, çok değerli parçaları gülünç denecek kadar düşük fiyatlara satmaya devam etti. Örneğin 150 sterline bir yüzük aldı Gradel. Bu yüzüğün Antik Mısır’da hüküm süren Ptolemaios Krallığı dönemine ait bir parçanın kopyası olduğunu düşünüyordu. Ancak paketi açtığında gözlerine inanamadı. Yüzük 2.000 yıldan daha eskiye ait bir orijinaldi. Bunu gören Gradel, Sultan1966’ya sattığı yüzüğe çok düşük fiyat biçtiğini bildirip fazladan 500 sterlin daha gönderdi.
Ticaret bu şekilde devam ederken, Gradel durumdan şüphelenmeye başladı. 2016 yılında yaşanan bu ticaretin ardındanr Gradel, satıştaki bazı eserlerin Brisih Museum katologlarında olduğunu anladı.
Bu olaydan dört yıl sonra İngiltere‘nin en önemli müzelerinden British Museum’un internet sitesinde dolaşmakta olan Gradel, Sultan1966’nın ilanındaki eserin aynısını gördü. Yakın zamanda çekildiği belli olan fotoğrafın yanında, bu parçanın halihazırda müzenin koleksiyonunda yer aldığı belirtiliyordu.
Gradel bunun üzerine Sultan1966’ya yaptığı ödemeleri gözden geçirmeye karar verdi. Satış sitesi üzerindeki adı Paul Higgins olan kullanıcının ödeme uygulamasındaki ismi Peter Higgs’di.
Gradel başlangıçta buradan pek anlam çıkaramasa da Sultan1966’nın sattığı başka eserleri satın alan arkadaşı Rolf von Kiaer’le konuşunca yapbozun parçaları yerine oturmaya başladı. Zira şaşkınlık içindeki Kiaer, Gradel’e, “Ittai, British Museum’da bu isimde bir küratör olduğunun farkındasın değil mi?” demişti.
Gradel’in tüyleri diken diken olmuştu. Deliller yavaş yavaş toplanıyordu. Paul Higgins’in “Bodrum1966” ile başlayan e-posta adresi de önemli bir ipucuydu. Buradaki Bodrum, Muğla’nın ilçesi olan Bodrum’du. Higgs geçmişte Bodrum’daki kazılarda bulunan ve British Museum’da sergilenen Helenistik dönem heykellerine dair bir kitap kaleme almıştı. En önemlisi de Twitter kullanıcı adı @sultan1966’ydı.
British Museum olayın ortaya çıkmasının ardından yaptığı açıklamada, koleksiyondaki bazılarının geçmişi MÖ 15’inci yüzyıla uzanan parçaların ortadan kaybolmasından sonra bir çalışanın işten çıkarıldığı duyurdu. Açıklamada ayrıca müzedeki güvenlikle ilgili de bağımsız bir soruşturma yapılacağı ve kayıp eserlerin bulunması için bir program başlatılacağı bildirildi. Bu açıklamadan birkaç gün sonra işten çıkarılan kişinin Higgs olduğu anlaşıldı. Williams da günlük görevlerinden el çektirildi.
30 yılı aşkın zamandır British Museum’da çalışan Higgs, kurumun temel direklerinden biriydi. Kaçırılan eserleri belirleyen “Anıt Adamlar” grubunun üyelerinden biri olan Higgs, geçmişte verdiği röportajlarda alanı hakkında tutkuyla konuşuyor ve daha küçük bir çocukken antik eserlere nasıl âşık olduğunu anlatıyordu. Müzeden aldığı maaşla geçiniyor gibi görünüyor, oldukça mütevazı bir hayat yaşıyordu.