Küresel piyasalarda, geçtiğimiz hafta ABD’de başkanlık görevini devralan Donald Trump’ın beklenenden daha az kapsamlı tarifeler uygulamasıyla birlikte olumlu bir seyir gözlemlendi. Şu anda yatırımcıların dikkati, gelecek hafta ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından açıklanacak faiz kararlarına çevrilmiş durumda. Para piyasalarında, Fed’in yılın ilk yarısında faiz indirimine gideceği yönündeki beklentiler güçlü bir şekilde devam ederken, bankanın önümüzdeki toplantısında faizi sabit tutacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Trump’ın, Çin’e karşı daha ılımlı bir tutum sergilemesi ve müzakerelere açık olduğunu belirtmesi, daha önce öngörülen tarifelerin uluslararası ticaret üzerindeki belirsizliklerini bir nebze azalttı. Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) yaptığı açıklamalarla jeopolitik risklerin azaltılması gerektiğini vurgulayan Trump, petrol fiyatları ve faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini de ifade etti. Ancak, Trump’ın ticaret partnerlerine yönelik tehditleri, özellikle Kanada, Meksika ve Avrupa Birliği gibi ülkelerle olan ilişkilerde endişeleri artırmaya devam ediyor. Bu durum, tarifelerin küresel ticaret savaşlarını tetikleyebileceği ve ABD’de enflasyonist baskıları artırabileceği kaygılarını beraberinde getiriyor. Ayrıca, Trump’ın ekonomi ve ticaret politikalarının, Fed’in enflasyonla mücadeledeki ilerlemeleriyle çelişebileceği endişeleri de sürüyor.
ABD’de Michigan Üniversitesi tarafından ölçülen tüketici güven endeksi, ocakta aşağı yönlü revize edilerek 71,1 seviyesine geriledi. Tüketici güveni, işsizlik ve olası tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerine dair endişelerle altı ayın ardından ilk kez düşüş kaydetti. Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, ocakta yüzde 2,8’den 3,3’e yükselerek Mayıs 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Uzun vadeli enflasyon beklentisi de yüzde 3’ten 3,2’ye çıktı.
ABD’de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ocakta aylık 0,7 puan artarak 50,1 ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ancak hizmet sektörü PMI, aynı dönemde 4 puan azalarak 52,8’e düştü. İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı ise 18 Ocak ile biten haftada 223 bine yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Geçen hafta ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,53 seviyesine kadar gerileyerek yüzde 4,62 seviyesinde dengelendi. Altının ons fiyatı haftalık bazda yüzde 2,64 artışla 2.772 dolara yükseldi. Dolar endeksi ise haftalık bazda yüzde 1,79 düşüşle 109,7 seviyesine geriledi. Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 2,91 azalarak 77,5 dolara indi.
ABD borsalarında, bilanço sezonu devam ederken, teknoloji devlerinin gelecek hafta açıklayacağı bilançolar bekleniyor. Trump’ın Çin’e yönelik ılımlı açıklamaları, Amerikan borsalarında işlem gören bazı Çinli şirketlerin hisselerinde yükselişe neden oldu. S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 1,74, Nasdaq yüzde 1,55 ve Dow Jones yüzde 2,15 değer kazandı.
Avrupa borsalarında ise karışık bir seyir gözlemlendi. Gözler, gelecek hafta ECB’nin faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı açıklamalara çevrildi. Dünya Ekonomik Forumu, Davos’ta “Akıllı Çağda İşbirliği” temasıyla gerçekleştirildi. Zirveye 220 oturumda 3 bin katılımcı katıldı. Lagarde, Avrupa Birliği ve ABD’nin ticari sorunları müzakere ederek ilişkileri güvenli bir çerçeveye oturtması gerektiğini vurguladı.
Asya borsalarında ise Trump’ın açıklamaları, bölgedeki risk iştahını artırarak olumlu bir seyir izlenmesine neden oldu.