Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve insan kaynağı ile “Türkiye Yüzyılı”nın yatırım yüzyılı olacağını belirtti. Erdoğan, yeni reform paketlerinin hayata geçirileceğini duyurdu. Ayrıca, muhalefetin erken seçim taleplerine yanıt vererek, “Türkiye’nin önünde seçimsiz 3,5 yıl var.” ifadesini kullandı.
İstanbul’da düzenlenen kritik yatırım zirvesi, Yatırım Danışma Konseyi’nin sekiz yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk toplantı ile başladı. Toplantıya, toplam büyüklüğü 3,5 trilyon doları bulan şirketler katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi’nin 2014 yılında uluslararası iş dünyasının görüşlerini almak amacıyla kurulduğunu hatırlattı. Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlar için önemli bir merkez haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, ortak akılla sorunlara çözümler bulacaklarını ve yeni reform paketlerini devreye alacaklarını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye’nin küresel ticarette güvenilir bir ortak olduğunu belirterek, “Güçlü üretim kabiliyeti ve insan kaynağı ile Türkiye Yüzyılı’nı yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız.” dedi. İhracatın teknoloji kompozisyonunu genişlettiklerini de ekledi.
Son 21 yılda Türkiye’nin yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydettiğini ve 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatın bugün 256 milyar dolara ulaştığını belirten Erdoğan, cari açığın düştüğünü, rezervlerin arttığını ve enflasyonun kontrol altına alındığını ifade etti. Mali disiplinin önemine vurgu yaparak, son dönemde açıklanan ekonomik verilerin Orta Vadeli Program’ın etkili olduğunu gösterdiğini söyledi.
Yatırımcılar için iklim yasası, girişimcilik ekosistemi ve yatırım teşvikleri gibi konularda çalışmaların sürdüğünü belirten Erdoğan, bu çalışmaları yıl sonuna kadar tamamlayarak yatırımcıların önünü açmayı hedeflediklerini söyledi. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına ağırlık vereceklerini de ekledi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin önünde 3,5 yıllık bir dönem olduğunu ve bu sürecin hedeflere ulaşmak için değerlendirileceğini vurguladı. Muhalefetin seçim tartışmalarını ise “havanda su dövmek” olarak nitelendirdi.
