Borç krizi, savaş, aşırı sağın yükselişi ve durgunluk tehdidiyle karşı karşıya kalan Avrupa, ekonomik ve politik gerilimlerin ortasında zorlu bir süreçten geçiyor.
Pandemi sonrası uygulanan parasal genişleme, Avrupa ekonomisinde de yüksek enflasyona yol açtı. Bunun başlıca nedeni, enerji maliyetlerindeki büyük artışlardır. Örneğin, savaşın etkisiyle Hollanda’da elektrik fiyatları yüzde 905 oranında yükselirken, doğalgaz fiyatları da tarihi zirvelere ulaştı.
Sonrasında Avrupa Merkez Bankası’nın sıkı para politikası uygulamaları, enflasyonun düşmesine yardımcı oldu ve enflasyon oranı yüzde 11’den, Banka’nın hedefi olan yüzde 2’ye yaklaşarak yüzde 2,5 seviyesine geriledi.
ENFLASYON HÂLÂ TEHDİT OLARAK VAR
Bölgedeki genel enflasyon düşse de, hizmet fiyatları hala güçlü bir şekilde artış göstermekte. Avrupa’da hizmet enflasyonu Mayıs’ta yüzde 5, Haziran’da yüzde 4,6, Temmuz’da ise yüzde 4’e gerilemişken, Ağustos’ta yeniden yüzde 4,2’nin üzerine çıktı.
Yeni bir sorun olarak, kıtadaki ekonomik faaliyetlerdeki düşüş ve sanayinin zayıflaması öne çıkıyor. Almanya’nın otomotiv sektörü, ülkenin en büyük ekonomisi olmasına rağmen zor günler geçiriyor.
Alman otomobil üreticisi Volkswagen, maliyetleri düşürmek amacıyla Almanya’daki fabrikalarını kapatma planlarını değerlendiriyor ve iş güvencesi anlaşmasını 31 Aralık’ta sona erdireceğini açıkladı.
Bir diğer otomotiv üreticisi BMW de 2024 yılı için karlılık tahminini düşürdü ve otomobil teslimatlarında teknik sorunlar yaşandığını belirtti.
Almanya’daki bu durum, uzun sürebilecek ve tüm bölgeyi etkileyebilecek bir anlaşmazlığın başlangıcı olarak yorumlanıyor.
AVRUPA’DA EKONOMİK GÖRÜNÜM DURAĞAN
Avrupa ekonomisinde büyüme performansı durağan bir seyir izliyor. Almanya, iki yıllık durgunluğun ardından yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüyerek teknik resesyondan kıl payı kurtuldu.
Avrupa’nın ekonomik toparlanması için öneri, eski Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’den geldi. Draghi, Avrupa’nın Çin ve ABD’nin gerisinde kaldığını, büyük şirketlerin artık Avrupa’dan çıkmadığını ve yatırımların başka ülkelere kaydığını vurguladı. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin yeniden güçlenmesi için her yıl 800 milyar euro ek yatırıma ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Almanya’nın üretim stratejisi, Rusya’dan ucuz enerji ithal edip, Doğu Avrupa’da düşük maliyetli iş gücü ile üretim yaparak bunu Asya ülkelerine satmaya dayanıyor. Ancak mevcut siyasi durum bu stratejiyi olumsuz etkiliyor; Rusya ile ilişkiler gergin, enerji ambargoları devam ediyor. Diğer yandan, Çin de ucuz ithalat yapılan bir merkez haline geldi.
Yüksek faiz oranları, şirketlerin borçlanmasını zorlaştırırken, Çin’den gelen ucuz ithalat da Avrupa’nın üretimini tehdit etmeye devam ediyor.
ECB FAİZ İNDİRİMİ YAPACAK MI?
Tüm bu gelişmeler ışığında, gözler Avrupa Merkez Bankası’nın atacağı adımlara çevrildi. Merkez Bankası, bu yılki ikinci faiz indirimini 25 baz puanla gerçekleştirdi ve sıkı para politikasından dönüşe Mayıs ayında başladı.
Avrupa ekonomisinde aktivite hâlâ zayıfken, çek
Source: ntv.com.tr